Kayıtlar

Şubat, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Edirne

Ben yaşımdan ötürü çokta bir yerler gezmedim. Diğer yaz gezmiş olduğum Edirne hakkında kendi görüşlerimi paylaştım.  Edirne tarihi, mimarisi ve doğal güzellikleri bakımından dolu dolu olan bir şehirdir.  Maalesef ki Edirne denil dimi ilk akla gelen Selimiye Camisinin içine giremedim, restorasyon sebebi.  Ama ona rağmen Edirne büyüleyici bir yerdi çok etkilendim. Üç Şerefeli Camisi, Eski Cami, Beyazıt Camilerini gezdim. Her cami bambaşkaydı ve büyüleyiciydi. Onun dışında işe kapalı çarşısı da çok güzeldi tabi ki hediyelik eşyada almayı unutmadım.  Eğer Edirne'ye gitmeyi düşünüyorsanız, uzun kuyruklara hazır olun.  Bildiğiniz üzere Edirne ciğeri ünlü olan bir şehir ve bundan kaynaklı ciğercilerin kapılarında ki uzun sıralara alışmalısınız.  Diğer bir etkileyici yanı işe evlerin güzel mimarisi.                

Mutluluk

Neredesin sen mutluluk ? Yoksa bir sarayda misin ?   Neredesin sen mutluluk ? Yoksa bir sokakta mısın ?  Kim bilir kimler istedi ?  Kim bilir kimler ulaştı ? Kimileri evler yaktı  Kimileri kalpler yıktı   Mutluluk bir kardelendir    Bilirsin oldukça narin. Bilirsin oldukça yalın  Bir o kadar da güçlüdür  

Terk Edilmiş Köy

 Ben kendimi bildim bileli dağlarda, bayırlarda at koştururum. Hiç bir zaman kendimi bir yere ait hissetmedim. Bel ki de sebebi merakımdır. Çok fazla köy, kasaba ve şehir gördüm ama hiç bir zaman böyle bir yer görmemiştim. İzninizle anlatmaya başlayayım.  Bir sonbahar gece siydi, kasaba da ki son günümdü. Biraz eylenmek için bara gittim. Barda bir adam dikkatimi çekti, yalnız bir sekil de oturuyordu. Ama tuhaf olan şey adam hiçbir şey içmiyordu. 1 ila 2 saat adamı izledim. Adam sadece otuyor ve etrafını izliyordu. En sonunda adamın yanına gittim iki içecekle  birini ona birini kendim verdim. Adamın maşasına oturmama rağmen adam kafasını çevirip bana bakmaya bile tenasüp etmedi. Üstünde siyah bir palto vardı, yüzü ise anlatılamayacak kadar üzgün ve sertti. 40 yasında falandı.    Sordum neden bur da tek basına oturduğunu ve neden bir şey içmektense insanları izlediğini.  -Sen her tanımadığının yanına oturur musun ?  -Hayır ama bu kadar yalnız birisini il...

Ay ve Güneş

 1. BÖLÜM Yalnızlık  O sabah okula geç kalkmıştım, hemen formamı giyip, çantamı sırtıma takıp çıktım. Geç kaldığım için etrafımla hiç ilgilenmedim. Okula giderken aklıma takılan bir şey vardı. Her sabah okula giderken ayyaş babamla karşılaşırdım. Da doğrusu kapının önünde sızmış bir şekilde karşılaşırdım.  Annem mi hiç tanıma fırsatım olmadı. Tahmin ede bileceğiniz üzere babamın bana hiç bir yardımı olmadı. Bu yaşıma kadar babaannem beni büyüttü. Babaannem çok sert birisiydi çok katı kurallara sahipti. Ne olursa olsun her zaman aksam yemeğinde birlikte olurduk.   Okul çıkısı ailelerin çocuklarını almak için geldikleri zaman içimde anlamadığım bir öfke belirirdi her seferinde, etrafıma zarar vermek isterdim. Sakinlemek için parka gittim; ördekleri ve kazları izlemek bana her zaman huzur verir. Bir banka geçip izlemeye başladığım anda 16,17 yaşlarında iki çocuk oturduğum banka oturdular biri sağ tarafıma ötekisi sol tarafıma oturdu. Sol tarafım da ki çocuk kulağım...