Kayıtlar

Kasım, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
                                Sıcak ve Soğuk   Bu iki kavram her zaman zıt kavramlar olmuştur. Ya bu iki kavramın aslında benzer kavramlar olduğunu söyleseydim.  Aslında bakılırsa bu iki kavramı zıt yapan özellikler olduğu kadar , benzer kavramlar yapan özellikleri de vardır.  Zıt özelliklerinin en büyüğü ise bir birlerini nötrlemeleridir. Tıpkı bir sayı doğrusu gibi. Aynı rakamlar , farklı semboller.  Benzer yanlarından biri ise ikisi de maddelerle doğrudan etkileşime girerler. Biri soğutur , biri ısıtır.  Başka bir benzerliği ise canlılara verdikleri zararlar. Sıcakta yakar , soğukta yakar fakat daha ileri evrelerde ise aralarında büyük bir fark meydana gelir. Sıcağın evresi arttıkça acı duygusu da artar. Soğuğun evresi arttığında ise tam tersi his kaybı artar , ileriki evrelerde ise cerrahi bir operasyonla o bölge alınır.
   DİJİTALLEŞMENİN TARİH BİLİMİNE               OLAN FAYDALARI VE ZARARLARI   Dijitalleşmenin Tarih bilimine olan faydaları       Dijital Arşivler : Tarihsel belgelerin, fotoğrafların ve diğer materyallerin dijitalleştirilmesi, araştırmacıların erişimini kolaylaştırır. Büyük Veri ve Analiz : Tarihi verilerin büyük veri analitiği ile işlenmesi, örüntülerin ve eğilimlerin daha kolay bir şekilde analiz edilmesine yardımcı olur. Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) : Tarihi verilerin mekansal olarak haritalanması, coğrafi analizlere olanak tanır.  Dijital Tarih Projeleri : Farklı üniversiteler ve araştırma kurumları tarafından başlatılan dijital tarih projeleri, belirli dönemler veya olaylarla ilgili kaynakları toplar ve analiz eder. Katılımcı Tarih : Dijital platformlar, bireylerin kendi tarih hikayelerini paylaşmalarına olanak tanır ve bu sayede daha geniş bir perspektif sunar.  Simülasyon ve Oyunlar : Tar...
                             ÖĞRETMEN  Öğretmen sizce nedir ? Öğretmen benim için dünyadaki en kutsal , en gerekli ve en önemli mesleklerden biridir. Öğretmenlik adında olduğu gibi öğretendir. Bize neyin yanlış neyin doğru olduğunu , neyin nasıl yapıldığını bize öğretendir. Atalarımız bizlere her zaman bir şeyler öğretmişlerdir. Bizde bu sayede bu kadar gelişmişizdir. Atalarımızın bilgilerinin üzerine koyarak ve gelecek nesillere öğreterek gelişmeye devem etmekteyiz. Yani öğretmen annemiz , babamız , okuldaki hocalarımız , kitaplar vb.dir. Yani bizlere bilgi veren kişi veya eşerlerdir.   Edebiyatımızın en önemli isimlerinden biri olan   Alaeddin'in çok güzel bir sözü vardır.  Bana bir kelime öğretenin , kölesi olurum 'der. Benim için en büyük çaresizlik bilgisizliktir. Bir konu üzerinde ne kadar az bilirsek , o konu hakkında , o kadar cahil ve çaresiz hissederiz.  Bu yüzden insanlar ...
              GÜZELLİK ve ÇİRKİNLİK  Güzellik ve çirkinlik her keş için değişen iki göreceli kavramdır.  Kavramdı da diye biliriz . Çünkü günümüzde güzellik bir görecelik kavramından çıktı. Artık güzellik deyince dudak dolgusu , elmacık kemiği , vb. ameliyatları akla geliyor. Bunun en büyük sebebi ise çoğu kişinin bu ameliyatlara girmesi yüzünden , çok fazla insan fiziksel benzerliklere ortaya çıkmasından ötürü güzellik kavramının soyutlanmasına  neden olmuştur. Tabi ki de sadece bunlardan kaynaklanmıyor. Güzellik yarışmaları , çevre , vb. şeylerde bu durumu  körüklemektedir. Ben hayatımda hiç güzellik yarışması izlemedim. Bunun en büyük sebebi ise belirli insanların başka insanların sıralaması bana çok saçma geliyor. Bu olayın en kötü yanı ise sıralamanın her kez açık olmasıdır.  Bir düşün sene bazı kişiler san su su güzelliktesin diyerek senin güzelliğini kısıtlaması bence en aşağılayıcı şeydir. Benim düşünceme göre , güzelli...
                                    DİL   Dil benim için öğrenmesi en zor şeylerden biridir. Hem dillin kuralları olsun , anlam bilgisi olsun.             Fakat beni zorlayan şey , dili zenginleştiriyor.    Peki en zengin dil hangi dildir ? Günümüzün en zengin dili , dünya dili olarak İ ngilizcedir. Peki İngilizce neden dünya dili olarak biliniyor ? İngilizcenin dünya dili olarak bilinmesinin 4 temel nedeni vardır. Amerika’nın Küresel Etkisi  Yanı Amerika'nın ürettiği poplar , filimler , teknolojiler bunların başlıca sebepleridir.  Eğitim ve İletiş Dünyada ki birçok üniversitede İngilizce dili kullanılmasından ve çoğu makalede İngilizce olmasından ötürü  İngilizce eğitim dili olarak ta bilinir. Küreselleşme Ticaretlerin büyük bir çoğunluğunun Amerika oluşturmasından ötürü ticaretlerde ortak dil olarak İngilizce kabul edilmektedir Medy...
                                   HIRSIZ   Hırsız kimdir cebinizden çalan mıdır. Yoksa cebinize para koyan mıdır hırsız ? Ne kadar ağır bir cümle öyle değil mi.  Peki parayı koyan nasıl hırsız olabilir. Parayı koyan bize parayı veren değil mi , nasıl bizden çalabilirler ki ?          Bur da ki çalınan şey zamanımızdır aslında .Bir düşünün bir ev , araba , telefon vb. şeyler için hayatımızda en önemli şey olan zamanımızı veriyoruz. En kötüsü ise insanların doymak bilmeyen aç gözlülüğüdür. Evi , arabayı aldıktan sonra bir iki yıl sonra yeni modeli çıkar ve tekrar yeni hedefler derken  zamanımız biter.    Kazanansa onlar olur. Siz zamanınızı verisiniz , onlar sefasını yasar.  Peki bunu nasıl yapıyorlar cebimizi doldurup nasıl boşaltıyorlar ? Bizleri ihtiyaç duymadığımız şeylere ihtiyacımız olduğuna ikna ederek bunu başarıyorlar. Sizce eskiden int...
                                DOSTLUK  Dostluk benim için ahşaptan yapılmış bir baston  gibidir. O ahşaptan yapılmış baston bizi yeri geldiğinde bir yoldaş , bir dost olur ama unutulmaması gereken o bastonun ahşaptan yapıldığıdır. Ahşap baston sizi destekler her fırtınada , her zorlukta ama her fırtına sonunda suyu içine atar ve o an gelir baston ortadan ikiye ayrılı verir. İşin kötü yanı ise bastona alışmış olmanızdır. Halbuki bastona alışmış olmasaydınız. Düştüğünüz başka bir bastona ihtiyaç duymazdınız ama alışmak öyle bir şeydir ki alıştığınız an başka bir baston istersiniz eğer başka bir baston bula maşanız bir dağa kalk amasınız. Tabi ki de burada bahsettiğim asıl şeyin baston olmadığını anlamışınızdır. Tabi ki de her dost böyle değildir. Bazı dostlar vardır demir gibidir. O paslanır siz çözersiniz , siz paslanırsınız o çözer.    Peki dostluk neden bu kadar önemli? Dostluğun bu ka...
                             YALNIZLIK   Yalnızlık kiminin rüyası, kiminin kabusu. İlk olarak her kez yalnızlıkla kolay kolay yüzleşemez. Yalnızlıktan kastim 1-2 saat aralığından bahsetmiyorum, bahsettiğim şey 1-2 ay veya yıldan bahsediyorum. Benimde deneyimlemeyi çok  merak ettiğim bir olaydır. Fakat yalnızlık bu kadar kolay bir şey değildir. Yalnızlık yüksek iradeli kişilerin yapa bileceği bir şeydir. Bende bu yüzden bu yalnızlık deneyimini tatmak ve kendimi geliştirmek istememden kaynaklı , bu tecrübeyi tatmak istiyorum. Peki neden bazı insanlar yalnızlıktan çok korkuyorlar? Yalnızlıktan korkmalarının sebeplerinden biri ise çocukluktan beri kalabalık ailelerde yaşayan çocuklar yalnızlıkla hiçbir zaman tanışmamalarından kaynaklı , bilinmezlikten korkarlar. Diğer bir sebebi işe güvensizlik , bazı insanlar kendilerine güvenmekte sorun yasarlar. Eve hırsız girerse , evime zorla girerlerse , sokakta ...
              KÖRÜ KÖRÜNE İNANMAK Körü körüne inanmak, insanların her zaman en büyük sorunu olmuştur. İnsanlar arasında söylenen sözler, dini yalanla,...  Bunların en iyi örnekleri ise orta çağda gerçeklesen Yıldırım Beyazıt ile Timur arasında gerçeklesen savaş, papa' nın batıya hükmetmesi, insanların çevresini, gökleri,... incelemektense dünyayı böyle kabul edip, önlerine verilenlere razı olan insanlardan dolayı, insanlar çok uzun yıllar cahil kalmışlardır. Peki insanlar körü körüne inanmaktan nasıl kurtuldu ? Ben size söyleyeyim. İnsanları körü körüne inanmaktan kurtaranlar hayatı sorgulayanlardır Sizce Yıldırım Beyazıt ile Timur arasında savaş gerçekleşmeden önce mektuplaşmaktansa karşılıklı konuşalardı sizce savaş olur muydu? Tabi ki de hayır. İki kralda mektupların gerçekliğine körü körüne inandıklarından dolayı , iki büyük türk imparatorluk  bir birlerine girmiştir.   Peki sizce insanlar papa' nın dediklerini körü körüne inanmaktan...
                    KİTAPLARIN DEĞERİ  Açık konuşmak gerekirse günümüzde kitapların değerlerinin bilindiğini düşünmüyorum. Bunun en büyük sebeplerinden biri ise gelişen teknoloji. Teknolojinin kitapların önüne geçmesinin sebepleri ise teknolojinin kitaplara göre daha az odaklanma ve daha fazla zaman geçire bilme olanağı sağlamasından kaynaklı. Ama sadece sebepleri bunlar değildir. Artık çoğu ailede kitap okumak gibi bir alış kanlık kalmamasından dolayı gelecek nesillere kitapların değeri doğru aşılanamamasından kaynaklı kitapların değerleri anlaşılması gün geçtikçe azalmaktadır. Peki teknoloji sadece kitapların değerini mi düşürmüştür ? Tabi ki de hayır. Teknolojinin zararları kadar faydaları da vardır. Teknoloji kitaplara ulaşma imkanını arttırmıştır. Bu sayede kitapların değerini bilen insanların kitaplara ulaşma imkanları arttırmıştır. Benimde orta okul ve öncesinde kitap okumayı bir alış kanlık tansa , kitap okumayı bir sorumlul...
                                    SAVAŞ Bu denemede savaş konusunu 4 temel baslıkla inceli cem. Çıkar  Savaşların temel nedenleri kralların ve yöneticilerinin çıkar uğruna küçük devletleri ve ülkeleri sömürmeleridir. Bunların en büyük sebepleri ise para , şöhret ve güç gibi çıkarlar yüzünden ortaya çıkar. Akıl Savaşlar ne kadar kötü şeylerde olsalar en iyi yönlerinden biri ise savaşlarda yapılan stratejiler ve taktiklerdir. Bu taktikleri ve stratejileri geliştirmek içinde birçok  oyun icat edilmiş ve hala günümüzde de hala oynanmaktadır.  Tarih Evet bizim tarihimizde de savaşlar gerçekleşmiştir . Ama bizim tarihimizde asla sömürgecilik için savaşlar gerçekleşmemiştir. Bizim tarihimizde savaşların gerçekleşme sebepleri islamı yaymak , zulümlere ve bize saldıranlarla savaşmak için savaşa girmişizdir. Halk Savaşlarda en büyük sonuçlarına katlanan her zaman halk olmuştur. Evleri , tarl...
                                    ÖFKE Öfke benim için en yıkıcı ve en güçlü duygulardan biridir. Öfke en sakin ve en pısırık insanları bile en kavgacı ve tehlikeli insanlara dönüştüre bilir. Bu konuya örnek olarak lisede Umut diye bir arkadaşım vardı sakin olduğu kadarda sinirlendiğinde gözü o kadarda kararıyordu. Bu göz kararmaları yüzünden bir arkadaşım 2 gözlüğünden olmuştu. Saka bir yana çok sevdiğim bir psikolog olan Sigmund Freud' in öfke üstüne çok sevdiğim bir sözü var. Sinirliyken söylenen her söz , sakinken düşünülen sözlerdir Ben bu görüşe katılıyorum. Çevremde insanlarla bile tartıştığımda ilk fark ettiğim beni hep kusur ve hatalarımdan beni vurmaya çalışıyorlar. Ancak bu kendiyle barışık insanlarda işe yaramaz ben kendi kusur ve hatalarım benim şuan olduğum kişiye dönüştürdüğünü düşünüyorum. Hep öfkenin sonuçlarını konuştuk birazda öfke hakkında konuşalım. Bana göre öfkeli insan yok...
                         ALIŞKANLI     Montaıgne göre alışkanlık çok büyük bir güçtür. Montaıgne'nin bu düşüncesine katılıyorum.  Ama alışkanlık sadece tek basına bir güç değildir. Alışkanlık tekrarlar kazanıla bilecek bir güçtür. Su damlalarının veya denizdeki  dalgaların kayaları yontuğunu hepimiz biliriz fakat su kayayı  nasıl yontar sertliğiyle mi yoksa keskinliğiyle mi , hayır ikisi de değil su  tekrarlarla  kayaları yontar. İnsanlar içinde bu durum geçerlidir. Bir iste uzmanlaşmak için tekrarlar gerekir. Bu tekrarlar ise zamanla alışkanlığa dönüşür. Benim yaptığım şeyde budur. Tekrarlarla yazı yazmada ve noktalama işaretinde kendimi geliştirerek bir alışkanlık haline getirmektir.  Fakat alışkanlık  sadece tekrarlardan ibaret değildir. Zaten alışkanlığı güç yapanda budur. Hiç birimiz ana dilimizi konuşmak için ek bir gayret göstermemişizdir. Bunun sebebi ise alışkanlıkların...