Burak Gökmen

Hırs ne kadar iyi bir şey olarak görülse de hırs  aslında insanların kaybetme sebebidir eğer insan ne kadar hırslı ise o kadar gözü kararır ve normalde yapmayacağı şeyleri yaptırır. Bana göre hırs başkaları ile kendini kıyaslamaktır ve bu bence insanın kendine vere bileceği en büyük zarardır insan kendi ile yarışmalı eğer başkaları ile yarışır ise kendini sınırlar buda kendisinin potansiyeline ulaşmasını engeller.  

 2010 yılının 23 eylülünde Çerkezköy'de  gözlerimi açtım. Ben 3 yaşındayken kardeşim Azra doğdu çocukken çok yaramaz bir çocuk olduğum için 3 yaşımdan 6 yaşıma kadar anneannemlerde köyde büyüdüm. Annem ben ondan uzak olduğum için aklı her zaman bende kaldığı için annem sıklıkla köye beni ziyarete gelirmiş. Anneannemlerin ilk torunu idim bu yüzden anneannemlerin gösterdikleri ilgide çok fazlaydı, dayım da o zamanlar daha evlen memeş olduğundan dayımda sürekli benimle ilgilenirdi. Bu yüzden çocukluğum da biraz şımarık büyüdüm. Hayatım boyunca birçok hobi edindim ama hiçbiri uzun süreli olmadı 2 yıl boyunca satranca gittim, 3 yıl boyunca basketbol kursuna gittim vb. birçok kursa gittim ama hiçbiri uzun soluklu olmadı.  

Çalı kuşu romanı bana farklı bakış açıları kazandırdı. Daha önce okuduğum kitaplardan farklı olarak ana karakterin bir kadın olması bana bir kadının gözünden bakmayı öğreti. Çalı kuşu romanı kendi ayakları üzerinde duran bir kadını anlatmaktadır. Küçük yaşında annesini hastalıktan kaybeden feride İstanbul da ki  anneannesinde yaşamaya başlar. Anneannesinde yaşarken mektebe giden Feride ilk kez Çalı Kulu lakabı takılır Feride'ye. Feride yaz tatillerinde teyzelerine gider ve Feride Kamran ile tanışırlar. Feride ile Kamran evlenecekleri gün siyah çarşaflı bir kadın Feride'ye Kamran'ın  Avrupa da iken başka bir kadınla ilişkisi olduğunu söyler kadın ve Feride köşkü terk eder. Bu olay Feride'nin hayatında bir dönüm noktası olmuştur. Feride mesleğini Anadolu'da yapmak üzere İstanbul' dan ayrılır. Bundan sonrasında Feride'nin Anadolu'da yaşadığı olayları Feride'nin ağzından dinleriz taki beşinci bölüme kadar beşinci bölümde işe Feride ile Kamran'ın kavu...

 Yaz benim için en güzel mevsim. Kimileri yazın terlediği için sevmez ama bence bir mevsim terletiyor diye sevmemek saçma. Yaz geldiğinde ağaçlar yemyeşil olur, kuşların sesleri kulağımda yankılanır hele o rengarenk çiçekler çayırlara, bahçelere renk katarlar.  Sadece bunlar için sevmiyorum yazı, yaz diğer mevsimlere göre daha çok imkan sunuyor. Kışın kayak yapa bilirken, yazın işe ister bir yerler gez ister denize gir bir sürü imkan sunuyor insana.  Tabi ki yaz gelince işlerde artıyor. Bahçeli evler bahçelerini bellemeye başlıyor, çiftçiler tarlaları ekmeye başlıyor ama yazın en çok küçük çocukların işi zor o sıcakta saatlerce dışarda oyun oynamak zor olsa gerek.