9. Sınıf

Arkadaş


Mevzun olduğum sınıfta hiç bir arkadaşım okuduğum okulu kazanamadı. Bundan ötürü sınıfımda tanıdığım hiç bir kimse yoktu. 9. sınıfın ilk günü yeni bir çevreye ayak baştım.

 İlk hafta Yiğit Yılmaz'la tanıştım ve onun arkadaşlarıyla 4-5 ay sadece Yiğit'lerle oynadım , başka hiç bir kim şeyle konuşmadım zaten çokta konuşmazdım.

10 Kasım günü Atatürk'ü anmak için törene katılmıştım. O gün Yiğit Asaf'la sırada yan yanaydık. Uzun süren gösteriler nedeniyle Asaf'la uzun süren bir muhabbetimiz oldu. Pazarteside uzun süren muhabbetimiz devam etti. Bir hafta sonunda Asaf'la çok yakın arkadaş olmuştuk.

 İlk yazılı haftamda da Umutla tanıştım. Yazılılar üzerinden başlayan muhabbetimiz koyulaştıkça yakınlaştık , yakınlaştıkça bir çok ortak yönümüz olduğunu fark ettik. İlk yazılılarım bittiğinde Asaf ve Batu'nun önündeki sıraya geçtim. O zamanlar Umut , Oğul Can'la oturuyordu. O gün beden dersinde Umut , Oğul Can'la tartışması üzerine Umut ani bir kararla benim yanıma oturdu. O gün Umutla çok güzel bir zaman geçirmiştik , o benim zorlandığım derslerde bana yardım ediyor , bende onun zorlandığı derslerde ona yardım ediyordum. O günü hiç unutmuyorum , gün fizik dersimiz vardı. Umut fizik dersinde konuyu anlamamıştı ,  soruyu silip silip yeniden yazıyor ama her seferinde cevabı yanlış buluyordu. Umut'a sordum:

     -Yardım edebilir miyim ?                           ,                                                                                              diye sordum.  Umut konuyu anlayamadığını ve bu yüzden soruyu yapamadığını söyledi. O teneffüs  Umut'a konuyu yeniden anlattım ve soruyu nasıl çözmesi gerektiğini anlattım. O gün umutla çok sıkı dost olmuştuk. 

Asaf ve Batu'nun önündeki sıraya geçmemle 1-2 hafta içinde Batu'yla da yakınlaştık. Batu okula erken geliyordu , bende Asaf ve Umut'tan erken geliyordum. Ders saati gelene kadar Batu'yla muhabbet ediyorduk ve bu muhabbetlerimizle  yakınlaştık.                                                                           

 İste bu şekilde yeni dostlarımı buldum.     

Öğretmenler

4 yıldır alıştığım öğretmenlerime veda ettim. Bir daha onların derslerine girememek ve onların ders anlatmalarına bir daha dinleyememek insanda bir boşluk oluşturuyor. Daha dün derslerinin bitmesini istediğim hocaların simdi derslerinin hasretini çekiyorum. 

Dersler

Galiba değişmeyen tek şey dersler. Matematik aynı Matematik, Türkçe aynı Türkçe sadece ismi farklı ve dil bilgisi yok. Fen ve yabancı dilin ise sayısı artı o kadar. 

Sınavlar

Galiba bu dönemde beni en çok zorlayan şeyler sınavlar oldu. Burada girdiği hiç bir sınav , orta okulda girdiğim sınavlar gibi değil. Derslerin fazlalığı bazı derslerden feragat etmeme neden oldu bu dönem , Biyoloji yüksek olsun diye Dini düşürdüm , Almanca yüksek olsun diye Tarihi düşürdüm. 

Akıl 

Liseye geçtiğimden beri bilgisayar vb. bir çok oyunu bıraktım. Hala bazen girip oynuyorum , eskisi gibi eylenmek için ama artık eskisi gibi eylenmiyorum, artık o tadı alamıyor oldum , galiba her şey zamanında güzel. Artık her uyandığımda bir şiir okumaya çalışıyor, nedendir bilmem ama o şiir gün boyu aklımda tekrar edip durur , çokta uzun okuyamasam da her gün düzenli olarak kitap okuyorum. 

Galiba büyümek böyle bir şey , çevresi gibi kendi de değişiyor insanın.    

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Rüya